parallax background

ZetinAĞIZ 

Zeytinyağı Çeşitleri

Sızma zeytinyağı, meyvelerin durumu, coğrafi konum, sonuçta elde edilen yağın özellikleri, gördüğü işlemler nedeni ile 3 tipte karşınıza çıkar. Bunlar Natürel Sızma, Natürel Birinci Sızma ve Riviera çeşitleridir.

Natürel sızma zeytinyağı, %0,8 oleik asit oranına sahip, en kaliteli sızma zeytinyağıdır. Kusursuz bir tat ve kokuya, berrak bir görünüme sahiptir. Sofralarda özellikle salata ve zeytinyağlılarda tercih edilir.

Natürel birinci sızma yağı ise asit oranı %0,8 ile %2 arasında olan, biraz daha az işlem görmüş yağ türüdür.

Riviera zeytinyağı türünde ise yoğun rafine işlemi uygulanır ve yağ artık özellik olarak çok sadeleşir. Değerini arttırmak adına yağ üretilirken %10 ile %20 arasında natürel sızma ya da natürel birinci sızma zeytinyağı ilave edilir. Bu şekilde asit oranı %0,8- %1 oranlarına gelir.Vitaminlerden yoksun olup, ekonımik bir yağ çeşididir

Bu Polifenol Nedir?

Daha çok bitkilerde bulunan, insan vücuduna oldukça faydalı bir fenol türevidir. Polifenol çoklu fenollerden oluşur. Bitkilerin renk durumlarını ayarlayan bir molekül topluluğudur. Yapılan bilimsel araştırmalar, polifenollerin ciddi sağlık sorunlarının giderilmesinde ya da önlenmesinde büyük önemini olduğunu ortaya çıkarmıştır. Polifenollü zeytinyağı faydaları saymakla bitmez.

Yaşam ağacı sözünü buradan aldığına inanılan zeytin ağacı için de polifenoller oldukça önemlidir. Binlerce yıl yaşayan bu ağaçları, hastalıklardan uzak tutan maddenin de bu olduğu artık netlik kazanmaya başlamıştır. Zeytin ağacının gizemleri açıldıkça belki de hayatın her anında onla olacağız. Onu daha iyi tanımak, şifalarını daha iyi kullanmak anlamına gelir.

      Polifenollerin inanılmaz etkisi beden üzerinde de saymakla bitmez. Ciddi anlamda antioksadan özelliğinin bulunması ve serbest radikaller ile hareket etmesi nedeni ile cilt sağlığından, unutkanlığa kadar birçok sorun için önleyici niteliği bulunur. Kalp ve damar sistemini onarıcı, cildi yenileyici, kolesterol düşürücü, unutkanlık önleyici ve beyin gelişimini destekleyici etkileri artık tüm doktorlar tarafından kabul edilmektedir. Polifenol yönü bol olan zeytinyağlarının günlük ve yemeklerde rutin kullanımı, ömrün uzamasına da bu şekilde fayda etmektedir.

Zeytinyağının Tadı Neden Acı Olur?

Zeytinyağı satın alırken merak edilen konulardan biri olan zeytinyağı neden acı olur sorusunun cevabı içeriğindeki “oleuropein” bileşeninde gizli…

Zeytin yaprağını ısırdığınızdaki acı tat ile zeytinin kendine has acı tadı doğal yapısında bulunan oleuropein adı verilen bileşenden kaynaklıdır. Oldukça sağlıklı olan bu bileşen aynı şekilde zeytinyağının sahip olduğu karakteristik acı tadın da kaynağıdır. Hakiki zeytinyağının kendine has bir acılığı vardır. Bu acılık zeytinyağının iyi ya da kötü olduğu anlamına gelmez. Gırtlakta bıraktığı acımsı tat yanma hissiyle birlikte keyifli bir lezzet sunar. Öte yandan zeytinyağında ağır, rahatsız edici bir tat ve koku ise oksitlenmeye işaret eder.

Zeytinyağının acılık nedenlerini kısaca şu şekilde sıralayabiliriz:

İlk olarak acılık zeytinyağının iyi korunmuş olduğu anlamına gelir. Hakiki bir zeytinyağının su gibi olması beklenemez. Acılık beklenen ve istenen bir durumdur. Zeytinyağı severler kendi damak zevklerine uygun acılık oranına göre zeytinyağı türünü belirlerler. Damakta bıraktığı hoş tat hususi olarak tercih edilir. İçildiğinde öksürtecek kadar keskin olan bu tat zeytinyağının tazeliğini ortaya koyar.

İkinci neden ise zeytinyağının bir takım iç ya da dış etmenlerinden kaynaklı olarak oksitlenmesidir. Havayla temas ettiğinde yapısındaki klorofil nedeniyle oksidasyona uğrayan zeytinyağının tadı ekşiyip bozulmaya başlayacaktır. Karakteristik yapısı değişen, bozulan zeytinyağı aynı zamanda ağır bir kokuya sahip olacaktır. Bu koku bozulan zeytinyağını ayırt etmenin en kolay yoludur. Zeytinyağının kapağının kapalı olmaması, hava alması durumunda ise oksidasyon kaçınılmazdır. Aynı şekilde ışık ile temas eden zeytinyağı da kısa zaman içerisinde oksitlenecektir. Zeytinyağının içeriğindeki en sağlıklı maddelerden olan oleuropein bileşeninin de kaybedilmesi anlamına gelir.

Bu iki acılaşma arasındaki fark oldukça barizdir. İçtiğinizde gırtlağınızda hoş bir acılık bırakmayan zeytinyağı yukarda sıraladığımız oksitlenme nedenlerine maruz kalmış ve bozulmuştur. Satın aldığınız zeytinyağını ağzı sıkıca kapatılmış şekilde, doğrudan ışık görmeyen, koyu renkli şişelerde nem olmayan karanlık bir ortamda muhafaza etmeniz durumunda oksitlenme ihtimali minimuma inecektir. Zeytinyağını nasıl muhafaza edeceğinize